istanbul Üsküdar Kadıköy Acıbadem Psikolojik Danışmanlık Merkezi Telefonu 0533 373 81 23 pedagog ile ilgili aramalar, pedagog tavsiye, pedagog istanbul, pedagog anadolu yakası, pedagog devlet hastanesi, pedagog ücretleri, pedagog bölümü, pedagog nedir ne yapar, pedagog gülten, pedagog, Acıbadem Psikolojik Danışmanlık www.acibadempsikolojikdanismanlik.com/ 0533 373 81 23 Kendimizle ve çevremizle ilgili sahip olduğumuz düşünceler, tavırlar, yargılar ister olumlu olsun ister olumsuz çoğunlukla bizim tarafımızdan ...
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
sabihaisik@outlook.com
Sınav stresi nedir? Sınav kaygısı nasıl yenilir?
03/12/2021
İnsanın sınavda yeterince başarılı olamayacağı, istenen
başarının altında kalacağı ve bundan dolayı da başarısız olacağına ilişkin
korkularına, kaygılarına sınav stresi diyoruz. Stres ve kaygı aslında insanı
belli anlamda koruyucudur. Belli bir düzeye kadar insanın gayret göstermesini,
tehlikeden kendisini korumasını ya da bir şeyler için çabalamasını sağlar.
Ancak belli bir düzeyin üstüne çıkan kaygı ve stres insanın başarısını,
bilgisini, becerisini etkiler hale gelir. Sınav stresi de bu nedenle aşırı
olduğu zaman başarıyı düşüren bir durum olduğu için baş edilmesinin öğrenilesi
ve bu baş etme yöntemlerinin iyi kavranması gereken önemli bir süreçtir. Sınav
kaygısının en önemli nedenlerinden bir tanesi; insanın aklında kötü senaryolar
oluşturması, her şeyin daha kötü olacağı, yetersiz olacağı, başarısız olacağına
ilişkin sürekli senaryolar oluşturması ve bu senaryolar nedeni ile kendi
kaygısını daha da arttırmasıdır. Tabi ki eğer bir sınav için hiç çalışmadıysanız,
sınav sonucunun kötü olacağına ilişkin beklentiniz, senaryonuz gerçekçidir.
Ancak bir sınav için çalıştığınız halde elinizden geleni yaptığınız ve yeterli
olarak çalıştığınızı düşündüğünüz halde yine de başarısız olacağınızı, eşik
altında kalacağınızı, kendinizi yetersiz hissettiğinizi düşünüyorsanız o zaman
bir sınav kaygısından bahsetmek gerekir. Yapılan bütün araştırmalar sınav kaygısı ile sınav
performansı arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Kaygınız arttıkça
sınavdaki performans düşer. Performansı düştüğü için de insanın kaygısı daha da
artar ve bu bir kısır döngü haline gelir. Sınav kaygısı olan kişiler sürekli
kendilerini başkalarıyla kıyaslamakta, hep başkalarının kendilerinden daha iyi
yaptığını, daha başarılı olacağını, kendisinin yetersiz kaldığını düşünmekte
olan kişilerdir çoğunlukla. Sınav kaygısı nedeniyle de normalde yapabilecekleri
bazı şeyleri kaygının dağıttığı dikkatleri nedeni ile yapamazlar. Sınav kaygısı
aynen diğer kaygılarda olduğu gibi bir takım bedensel yakınmalar ortaya
çıkarır; kalp çarpıntısı, mide bulantısı, titreme, ateş basması, nabız
yükselmesi gibi. Aslında bunları sınav kaygısı daha az olanlar da
hissetmektedir. Ama sınav kaygısı yüksek olanlar, sınav stresini aşırı derecede
yaşayanlar bunları çok daha fazla hissetmekte dolayısı ile de bu bedensel
belirtileri de kontrol edememektedirler. Bazı öğrenciler sadece belli
sınavların öncesinde kaygı duyarlar. Bunlar daha çok, dersle ilgili sorunu olan
ya da o dersi başaramayacağını düşünen ama diğer derslerde aynı kaygıyı stresi
duymayan öğrencilerdir. Ama bazı öğrenciler ve bazı insanlar her sınavdan önce
benzer kaygıyı duyarlar ve kendini yetersiz hisseder ve ne kadar çalışırsa
çalışsınlar yeterince çalışmadıklarını düşünürler. Sınav stresi ile nasıl baş edeceğiz?
Sınav kaygımız varsa bunu nasıl giderebiliriz? Her kaygı ile baş etmek mümkündür.
Kaygı duyduğumuz zaman kontrol etmemiz gereken birkaç tane etmen vardır.
Bunlardan bir tanesi kaygının oluşturduğu fizyolojik belirtilerdir. Terleme,
ağız kuruluğu, mide bulantısı gibi bedensel tepkilerimizdir. Aslında bunları
kontrol etmek çok mümkün olmayabilir ama kaygı düzeyimizi azalttığımızda zaten
bunlar kendiliğinden yok olacaktır. İkinci kontrol etmemiz gereken şey kaygı
kaynağı ile ilgili kontroldür. Sınava girmekten vazgeçmek yapılabilecek en kötü
kontrol yöntemidir. Onun yerine kontrol edebileceğimiz şeyleri yapmak, bize
kaygı yaratan ders çalışma sistemini ayarlamak, tekrar düzenlemek, bizi neyin
ürküttüğünü bulmaya çalışmak, en çok kaygılandığımız şeyi o sınavla ilgili
tespite çalışmak ve onu kontrol etmeye çalışmaktır. Üçüncü de çevresel
koşullarımızı değiştirmektir. Yani daha planlı, daha düzenli, daha kaygısız
olarak nasıl bir ortam hazırlayabiliriz buna bakmaktır. Genel olarak olumsuz
düşüncelerimizi yani sınav sırasında yanlış yapacağım, sözlü sınavda hatalı bir
şey söyleyeceğim ve insanlar benimle dalga geçecekler gibi olumsuz olan
düşüncelerimizi ya da yanlış algılarımızı değiştirmeye yönelik çalışmalardır.
Bunu bir profesyonel ile birlikte yapmak ve sonra da bu yanlış yargılarımızı
değiştirdiğimiz için kaygımızı kontrol etmek mümkündür. Yine zamanlamayı
öğrenmek, hayatımızda nasıl zamanlama çizelgeleri yapacağımızı, stresimizi
böylelikle nasıl azaltabileceğimizi öğrenmek bize yardımcıdır. Gevşeme egzersizleri,
nefes egzersizleri de kaygıyı kontrol etmekte önemli etkenlerdir. Sınav stresi
için özellikle aşırı derecede sınav günü, sınava kadar çok da kaygılı olmayan
ama sınavdan bir gün önce ya da sınav sırasında kaygısı çok artanlar içinse
yapılabilecek birkaç tane şey vardır. Sınava girmeden önce stresi engellemek
için kaygıyı engellemek için yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir.
Öncelikle sınavdan bir gün önce kesinlikle ders çalışmamak. Çünkü insan
özellikle kaygılı olduğu zaman her şeyi unuttuğunu, hiçbir şekilde başarılı
olamayacağını düşünebilir. Son dakika çalışmaları da bu kaygıyı daha çok
arttıracak ve daha çok aklını karıştıracaktır. Onun yerine ılık bir duş almak, biraz
neşeli keyif verici bir film izlemek ve kendinizi o sınavın kaygısından çıkaracak
bir takım aktivitelere yöneltmek iyi gelecektir. Yine sınavdan önce mutlaka
gevşeme egzersizlerini, nefes egzersizlerini, kriz anında kaygımız çok
arttığında nasıl baş edeceğimizi öğrendiğimizden emin olmak gerekir. Sınavdan
önce özel hayatımızda bir değişiklik yapılmamalıdır. Çocukları anne babaları
genellikle sınav öncesi günlerde erken yatırmaya zorlarlar. Halbuki o gece
yapılacak değişiklik daha da sinir bozucu ya da kaygıyı arttırıcı olabilir.
Eğer normalde 7 saat uyuyorsa sınav öncesi daha fazla uyumaya çalışmak daha da
az uyumasına neden olacaktır. Yine beslenme düzenini son dakikada değiştirmek,
sınav öncesi beslenme ve kendisini daha iyi hissettireceği düşünülen
yiyecekleri vermek, hem kaygının artmasına hem midenin bozulmasına ve onunla ilgili
çıkabilecek bazı sorunlara neden olabilir. Dolayısı ile sınavdan önceki gün
yaşam tarzımızda özel bir değişiklik yapmamak kaygı ile baş edebilmek için
yardımcı bir faktördür. Yine sınav kaygısı ile baş edebilmek için karnını aç
hissetmese bile bir iki lokma bir şeyler yemek özellikle de midesini bozmayacak
şeyler yemek gerekir ama aşırı derecede şeker almak gibi halk arasında zihin
açıcı ya da kaygı giderici diye belirlenen bazı şeyleri kullanmak daha da
yanıltıcı olabilir. Sınav sırasında kaygı duymamak için
daha öncesinde sınav yeri, sınava giderken yanına alacakların (kalem, kağıt,
kimlik vb.) hazır olup olmadığı, eğer daha büyük bir yaşta sınava gidiliyorsa
bir sunum sunulacaksa onun hazır olup olmadığı bunların hepsi daha önceden
kontrol edilmeli ve son gün son dakika sınav saatinde bu kaygı da
yaşanmamalıdır. Yine sınav olacak yere zamanından önce çıkmak, yolda o kaygıyı
arttırmamak, geç kalacağım endişesi ile zaten kaygılı olan kişinin daha da
kaygılanmasını engellemek için gereklidir. Kaygılı olan kişiler sınav sırasında
kaygıları daha da artabileceğinden o zamanda yapabilecekleri bazı şeyler
vardır. Bunlardan bir tanesi, daha sınav başlamadan önce özellikle kaygının
tuvalete gitme ihtiyacını arttırabileceğini de düşünerek tuvalete gitmek, en
rahat oturma şeklini tespit etmek, kendinin baştan nasıl rahat yazabileceğini ya
da okuyabileceğini saptayarak ona göre pozisyon almak en başta daha rahatlatıcı
olur. Yine o anda birçok insan için sınav stresi tam sınav başlamadan önce en
yüksek noktaya gelir. O nedenle bunun iyi yöntemlerinden bir tanesi de sınava
hazır olmak ve kendinize de bunu tekrarlamaktır. Ben elimden geleni yaptım, şu
ana kadar yeterince hazırlandım, dolayısıyla şuandan itibaren elimden gelen en
iyisini yapmaya çalışacağım. Bunu kendinize tekrarlamak sınav kaygınızın
azalmasını sağlayabilir. Yine olumsuz düşüncelerimize dur demeyi öğrenmek.
Aklımız o anda; ya yapamazsam, ya hata yaparsam, ya sırayı karıştırırsam, ya
soru atlarsam, ya kaydırırsam gibi şeylere kendi düşüncenize dur deyip sonra
tekrardan kaydırmanız için bir neden olmadığını, rahat okuyabileceğinizi,
yeterince hazırlandığınızı tekrarlamak kaygınızı düşürmek için yapabileceğiniz
yöntemlerden biridir. Sınav kaygısının nedenlerinden biri de zaman ayarıdır. Bu
nedenle kendinize bu konuda; ben zamanı ayarlayabilirim, zaten bunu nasıl
ayarlayacağımı öğrendim diye tekrarlayabilir ve gerçekten de zaman ayarlaması
için baştan tedbirlerinizi alabilirsiniz. Soruları sıralı yapmanız gerekmiyor. En
iyi bildiğinizden başlayıp sonra daha çok üzerinde vakit geçireceklerinize
dönebilirsiniz. Dolayısı ile bir soruyu yapamadığınızda ya da takıldığınızda kaygınız
artarak daha sonra yapabileceğiniz soruları da yapmama olasılığınız düşer. Yine
sınav sırasında çevreye bakmak, başkalarının nasıl yaptığı ile ilgilenmek
kaygınızı arttırabilir. O nedenle mümkün olduğu kadar diğer insanları görmezden
gelmek, eğer bakılacaksa daha boş bir yerlere duvara, camdan dışarı gibi sınav
olan insanların olmadığı yere bakmak kaygınızı dengede tutmaya yarayacaktır.
Eğer tüm bunlara rağmen sınav esnasında kaygınızın çok yükseldiğini
düşünürseniz biraz kağıdı kalemi bırakıp nefes egzersizi yapmak, gözlerinizi
kapamak, kısa bir süre kendinize sakinleşmek için süre tanımak ve bu sürede de
sınav öncesi öğrendiğiniz yöntemleri uygulamaya çalışmak yararlı olur. Yine
sınav sırasında kaygıyı arttıran şeylerden bir tanesi akla gelen olumsuz
düşüncelerdir. Ben başarısızım, zaten bu sınavı da yapamayacağım, ne kadar
çalışırsam çalışayım başarısız olacağım gibi düşünceler geldiği zaman bunları geri
çevirmeyi deneyebilirsiniz. Niye başarısız olayım, yeterince çalıştım, dolayısı
ile ben bunları yapabilirim şeklinde. Ya da çalışmadıysanız zaten kaygınızın
artması doğaldır. Ya da çalışıp o zamana kadar başaramadığınız bir sınav
aklınıza geliyor ve bundan dolayı kaygılanıyorsanız; evet bazen çalıştığım
halde başaramadığım oldu ama şimdi kendimi hazır hissediyorum, biraz daha
kendimi sakin tutarsam, biraz daha sakin olarak sorulara bakarsam ben bunları
yapabilirim demek yine yardımcı olacak yöntemlerden biridir. Eğer kaygınızın
çok arttığını düşünüyorsanız bir süreliğine herhangi bir objeye (bir insana
değil) önünüzdeki silgi, kalem gibi bir objeye kısa bir süreli odaklanıp
aklınızdaki kaygı yaratan düşünceleri boşaltmaya çalışmak gerekebilir. Yine
eğer kaygınızın çok arttığını hissediyorsanız nefes egzersizleri yaparken bir
süre sınavı bırakmak ve tamam her şey yoluna girecek, kaygımı kontrol edebiliyorum
diye kendi kendini kaygınızla baş etmeye çalışmak ve sonra sınava devam etmek yardımcı
olabilir. Kaygıyı tamamı ile yok etmeye çalışmayın.
Unutmayın ki belli miktarda kaygı aslında başarı için gereklidir. O nedenle
eğer sınav ile ilgili kaygılarınız çok fazla ise, o dönem içerisinde özel bir sınava
girecek ve bu sınav sizin için çok önem taşıyorsa, dolayısı ile de kaygınızı
daha da artacağınızı biliyorsanız daha öncesinde profesyonel bir yardım almak,
hem nasıl kaygı ile baş edeceğinizi öğrenmek hem de çok yüksek düzeylerde ise başka
türlü gerekirse medikal tedavi almak, kaygı ile nasıl baş edeceğinizi sınav sırasında
ve sınav öncesi için öğrenmek ve sınav sırasında o öğrendiklerinizi uygulamaya
çalışmak. Eğer elinizden geleni yapmışsanız ve sınav için de elinizden gelenin
en iyisini yapmaya çalışacağınıza inanıyorsanız size her zaman için iyi bir
sınav geçirmenizi sağlayacaktır. Hayatta bir çok sınav var ve her sınavda insan
çok başarılı olmak zorunda değildir. Önemli olan sınav öncesinde ve sınav
sırasında ben elimden gelenin en iyisini yaptım diyebilmektir. Hepinize
başarılar diliyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022 |
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve |
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022 |
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin |
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022 |
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken |
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022 |
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onla |
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022 |
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında |
Otizm nedir? - 10/06/2022 |
Otistik çocukları üç konuda sıkıntı yaşarlar; sözel iletişim, duygusal ve sosyal alan, davranışsal konular. Çocuğunuzda bunlardan tamamı olmasa da bir kısmını gözlemliyorsanız bir uzmana başvurmanız çok önemlidir. Otizm’de erken teşhis ve doğru yönl |
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022 |
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu |
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022 |
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit e |
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022 |
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması ge |
Devamı |